Kadın gözüyle tekne seyahati Bölüm-2

Kadın gözüyle tekne seyahati Bölüm-2

BÖLÜM 2

TEKNEDE SÜRDÜRÜLEBİLİR, ÇEVRECİ YAŞAM VE GÜVENLİK

Evde elimizden geldiğince sürdürmeye çalıştığımız çevreci kurallara teknede de uymaya çalıştık. Teknede o sıcakta, bir de kapalı ortamda kızartma yapmak pek pratik ve akılcı değil ama bazen oluyor canınız patates tava çekiyor işte, bu durumlarda asla kızartma yağını lavaboya boşaltmadık, ayrı bir kavanozda tüm bir hafta boyunca içinde biriktirdik. Lütfen siz de öyle yapın, unutmayın ki bir damla yağ bir litre suyu kirletiyor, ayrıca lavaboya döküldüğünde tıkanmalara neden oluyor. Denize akan yağlar, suyun üstünde ince bir tabaka oluşturduğundan suyun oksijen almasını önleyerek sudaki yaşamı tehdit ediyor. Bunun yanı sıra kullandığımız deterjan ve sabunları da biyolojik olarak parçalanabilen, doğada birikime sebep olmayan hammaddelerden oluşan ürünlerden seçtik. Zaten bir kere o turkuaz sularda yüzen, denizin dibindeki yaşamın canlılığını, doğanın bereketini ve yaşamsal çeşitliliğini gören vicdan sahibi hiçbir insan aksini yapamaz diye düşünüyorum.

Mutlaka alınması gerekenler arasında su sızdırmayan kalın, battal boy çöp poşetleri var. Akşam kapınıza gelip çöpleri alan apartman görevliniz olmayınca ne kadar çok çöp biriktiğini görmek şaşırtıcı. Biriken çöpler, koku ve çöp suyu sızdırması durumunda hijyenik olmayan durumlara sebep oluyor, bu nedenle bu kalın poşetler çöp biriktirmek konusunda hayatı kolaylaştırıyor.

Şükür ki tüm tekne ekibi arkadaşlarımız çevreye duyarlı olduğu için aynen evde de yaptığımız gibi ambalajlarımızı ayrı bir poşete, organik yemek çöplerimizi ayrı bir poşete koyduk. Birkaç şişe, yoğurt kabı, kutu vs attığınızda kocaman bir poşete dönüşen çöp yerine ambalajları ayrı bir yerde poşetledik ve böylece yerden de kazanmış olduk. Marinaların bir çoğunda geri dönüşüm kutuları ve yağ toplama merkezleri mevcut.

Tekne seyahatinin vazgeçilmezleri arasında güneş kremleri geliyor. Güneş kremlerinin bildiğiniz gibi çok farklı formları, içerikleri mevcut. Bir de bunların genellikle bronzlaşmak için tercih edilen güneş yağı şeklinde olanları var. Öncelikle zaten günün büyük bölümünde direkt olmasa dahi sudan yansıyan güneşe maruz kaldığınız bir ortamda zaten bronzlaşmadan seyahatten dönmeniz oldukça zor, ekstra bronzlaşma yağına gerçekten ihtiyacımız var mı bilemiyorum. Diğer taraftan bu yağları sürüp denize girdiğinizde etrafınızda denizin yüzeyini kaplayan bir yağ tabakasına sebep oluyorsunuz. “Artık o kadarını da ben düşünemem” demeyin, iklim krizi bugünden yarına olmuyor, seneler içinde damla damla biriken yağlar, minik plastikler, tek kullanımlık her şey dünyamızı bu noktaya getirdi. Her şey bir yana denizin üstündeki o yağ görüntüsü hiç hoşuma gitmediği için biz mineral bazlı koruyucuları tercih ettik. Bir de  özellikle çocuklar için UV filtreli tişörtler de çok iş görüyor.   

Teknede yaşamın en önemli kurallarından biri de klozete kağıt, saç vs atmamak. Seyahatiniz boyunca borularda tıkanıklık yaşanması ve tuvaletin kullanılmaz hale gelmesi başınıza gelecek en büyük trajedilerden biri olabilir! Özellikle de çocuklu seyahatte!

Gelelim plastiklere, yarım kalan yemekleri saklamak için buzdolabı poşeti kullanmak çok pratik olabiliyor ama biz plastik atığını mümkün olduğu kadar azaltmak için yanımızda çeşitli boylarda kapaklı saklama kapları götürdük.

Küçük çocukla tekne tatilinde en önemli şey güvenlik. Tekne sahibimiz sağ olsun biz tekneyi teslim almadan önce vardavela filesi taktırmıştı, bu bizi ne kadar rahat ettirdi anlatamam. Tabii ki her zaman en az bir kişinin çocuklara hep gözcülük etmesi gerekiyor fakat filenin varlığı kayıp düşme gibi, ya da çocukların oyuncaklarının rüzgarda uçması ve çocuğun da arkasından gitmek istemesi gibi (ebeveyn olan bilir!) bir çok tehlikeyi önlüyor.

Teknede mutlaka bulunması gereken şey ilk yardım çantası, tekneyi kiralıyorsanız tekne sahibi ile içinde neler bulunduğuna dair teyitleşin. İçinde sargı bezi, nefes alan flaster, elastik bandaj, makas, cımbız, çengelli iğne, yara bandı, amonyak, antiseptik solüsyon bulunsun. Bunun yanı sıra çantanıza atmanızda  fayda olanlar;  yanık merhemi, alerji ilacı, böcek sokmalarına karşı merhem, ağrı kesici / ateş düşürücü, mide bulantısı ilacı, probiyotik takviye, ateş ölçer. Denizde her ihtimali düşünmekte fayda var.

Elbette diğer önemli konu teknede güvenlik ekipmanlarının tam olması. Teknede bunların bulunduğundan emin olalım ki içimiz rahat etsin; yetişkin ve çocuklar için doğru sayıda can simidi, düdük, duman kandili, işaret fişeği, yüzer kurtarma halatı, yangın söndürücü, yangın battaniyesi, termal ısı battaniyesi. Hiç kullanmayalım ama kenarda dursun. Kimsenin başına gelmesin, güvenli, keyifli seyirlerimiz olsun ama önlem almak denizcinin doğasında var. Ne demiş denizci büyüklerimiz : Safety first!  “Önce güvenlik!”.

Her ikisi de başımıza geldiği için hatırlatmak isterim. Koylarda bazen arı istilasına maruz kalabiliyorsunuz. Öncelikle kahve yakmak gerçekten işe yarıyor. Ama oldu da arılar ısrarcı çıktı ve birinizi soktu, varsa hemen iğneyi çıkartıp su ve sabunla yıkadıktan sonra, pamukla hafif amonyak sürün (üstünde bırakmayın yoksa cildi yakar) ardından olabildiğince uzun süre, aralıklı olarak buz kompresi çok işe yarıyor, şişme ve zonklamayı azaltıyor. Deniz canlısı tarafından sokulma durumunda ise tam tersi sıcak kompres yapılması gerekiyor. Bu hayvanların enzimleri sıcağa karşı dayanıksız olduğundan, temas edilen ya da etkilenen bölgeye sıcak uygulama yapmak gerekiyor.

İlk defa tekne seyahatine çıkacaklar, özellikle de çocuklular için küçük tüyolar sonraki yazıda sizi bekliyor. 

vector chat